Metabolizma; yaş, cinsiyet, hormonal etkenler, fiziksel aktivite gibi daha birçok nedenden ötürü yavaşlamaktadır. Metabolizmanın yavaşlamasıyla birlikte insanlarda kilo artışı başlar ve kilolarını vermekte eskiye nazaran zorlanırlar. Metabolizmanın vücudumuzdaki işlevi aldığımız besinleri enerjiye dönüştürmektir. Metabolizma yavaşlarsa bu enerji dönüşümü de yavaşlar, enerjiye dönüşemeyen besinler ise vücutta depolanır. Metabolizmayı hızlandırmanın birçok yöntemi bulunmaktadır. Yazımızın geri kalanında bu yöntemlerin birkaçı üzerinde durmaya çalışacağız.
1. Öğünlere Dikkat Edilmeli
Bu madde metabolizmanın aktif olarak çalışması için çok önemlidir. Güne mutlaka ama mutlaka kahvaltı ile başlanmalıdır. Kahvaltı mecbur kalınmadıkça atlanmamalıdır. Kahvaltı metabolizmayı uyarır ve kahvaltıdan sonra metabolizmanızın hızında %20 civarında artış görülür. Sabahları güne aç başlanırsa bu bütün güne yayılır ve metabolizma daha az kalori yakar. Gelelim diğer öğünlere. İyi bir beslenme düzeni atlanmayan öğünlerden geçer. Öğün atlamak demek bir sonraki öğünde daha çok acıkıp normalden daha çok yemek yemek demektir. Bir anda iki öğün birden yendiğinde ise vücuda gereğinden fazla enerji yüklenir. Bu gereksiz fazla enerji direkt yağ olarak depolanacaktır. Bu yüzden öğünler atlanmamalıdır. Yemekler az az ve sık aralıkta yenmeye gayret edilmelidir.
2. Su Tüketimi Önemli
Aşırı kilolarından dolayı bir diyetisyene başvuran kişilerin listesinde suyun ne kadar önemli olduğu herkesçe bilinir. Günlük, bir kişinin ortalama içmesi gereken su miktarı ortalama 2 litre kadardır. Vücuttaki su miktarının azalması ve bunun gerektiği kadar takviye edilmemesi birçok rahatsızlığa sebebiyet verebileceği gibi metabolizmanın hızının da düşmesine neden olabilmektedir.
3. Günlük Yaşantıya Hareket Katmak
Günlük beden hareketi sınırlı olan kişilerde metabolik rahatsızlıklar daha çok görülmektedir. Metabolizmanın yavaşlamasından kaynaklı rahatsızlıklar da bunların en başında yer alır. Bu nedenle mümkünse her gün düzenli spor yapılmalıdır. Spor için özel vakit ayrılamıyorsa da günlük hayatımızdaki işlerimize hareket katmak gerekir. Bir spor salonuna gidilemese de en azından günlük 30 dakikalık bir yürüyüş çok etkili olacaktır.
Bunların dışında;
- Ev içinde temizlik yaparken ritmik hareketlerle yapılabilir.
- Yakın mesafelere araba ile değil de yürüyerek gitmek tercih edilebilir.
- Binaya girdiğiniz de ayaklarınız direkt asansöre değil de merdivenlere yönelebilir.
Bunun gibi çok basit değişiklikler bile vücudun hareket sınırını genişletecektir. Sürekli masa başında çalışanlar ise ara ara minik molalar verip en azından bulundukları alanda bir iki adım atabilirler. Hareketsiz insan eşittir hareketsiz metabolizmadır bu unutulmamalıdır.
Bu Yazı da İlginizi Çekebilir: Vücut Geliştirmede Motivasyonu Artırma Teknikleri
4. Bitkisel Yöntemler
Bu anlamda karşımıza en çok çıkan bitki çaylarıdır. Kırmızı acı biber, keten tohumu, yeşil çay, ananas, protein içerikli besinler, tarçın ve lifli yiyecekler tüketmek de metabolizmanın yavaşlığa mahkum olmasına engel olabilmektedir. Bu besinler metabolizmayı nasıl hızlandırır ve nasıl tüketilmelidir bunlar üzerinde durmak yararlı olacaktır. Bitkisel yöntemler tek başına metabolizmayı harekete geçirse de yukarıda sıraladığımız yöntemlerle desteklenmesi etki oranını da artıracaktır.
5. Yeşil Çay
Eğer kişide tansiyon veya kalp rahatsızlığı yoksa gün içerisinde sabah akşam yeşil çay tüketebilir. Yeşil çay antioksidan özelliği ile enerji yakımına destek olarak metabolizmanın hızlı çalışmasını sağlayacaktır. Yeşil çayın yanında kahve de aynı etkiyi oluşturabilir. Bu besinlerin içerisinde bulunan kafein miktarı dengeli yağ yakımını artırır. Bu besinler ve bitki çayları tüketilirken asla ölçüsü kaçırılmamalı yeteri kadar kullanılmalıdır. Yeşil çayın piyasada paket halinde satılanlarına çokça rastlanılmaktadır. Bu ürünleri tüketirken olabildiğince doğal olmasına önem verilmelidir. Mümkünse aktarlardan yaprak halinde olanları satın alınmalı ve usulüne uygun demlenmelidir.
Bu Yazı da İlginizi Çekebilir: Vücut Geliştirmede Kahvenin Önemi
6. Lifli Yiyecekler ve Protein Ağırlıklı Besinler
Besinlerin vücutta sindirilemeyen kısımlarını oluşturan lifler de metabolizmanın hızlanmasına etki etmektedir. Ülkemizde lif oranı yüksek çeşit çeşit ürün bulmak mümkündür. Lifli besinler vücuda ekstra enerji verir. Bu faydalarının yanında bağırsakları düzene sokmak gibi bir işlevi daha vardır. Bağırsakları düzenleyerek olası kabızlık ya da ishal gibi problemleri de engellemiş olur. Lifli yiyecekler kan şekerini de dengeleyerek şeker hastaları için de faydalı olur.
Lif içerikli besimler içerisinde
- Karpuz,
- Kabak,
- Yulaf,
- Portakal gibi daha birçok yiyeceği sıralamak mümkündür.
Protein içerikli besinler karbonhidrat oranı yüksek olan besinlere nazaran daha geç sindirilir. Geç sindirilmesi demek vücudun bunun ekstra enerji harcaması demektir. Günlük bir öğün dahi olsa protein ağırlıklı ürünler tüketerek metabolizmanın hızını azami derecede artırmak mümkün olacaktır. Süt, et, yumurta, balık gibi yiyecekler protein içerikli besinler arasında yer almaktadır.
7. Kırmızı Acı Biber
İçerisinde bulunan ve bibere acı olma özelliğini veren maddelerin metabolizmayı hızlandırıcı etkisi küçümsenmeyecek kadar çoktur. Acı biber yendikten sonra metabolizmanın hızının 2 katına çıktığı gözlenmiştir. Acı sevenler direkt kendisini yiyebileceği gibi yemeklerin içerisine konulduğunda da aynı etkiyi vermektedir. Her besinde olduğu gibi acı tüketiminde de kontrollü olunmalıdır. Metabolizmayı düzeltelim derken mide içerikli sorunlara yol açılmaması için kullanım miktarı abartılmamalıdır. Kırmızıbiberin yanında acı içerikli olan baharatlar da yemeklere katılabilir.
